Yıl bin dokuz yüz yetmiş sekizdi,
Yer Kütahya Ticaret Lisesi’ydi,
Edebiyat derslerimize girerdi,
Adı; ‘F.Ferihan BEŞLİ’ idi,
Kadife kadar yumuşak sesliydi,
Gözleri gülerdi, çok hisliydi,
ATATÜRK’ü herkesten çok severdi
Hep güzel elbiseler giyerdi,
Bir ceylan kadar da güzeldi
Öğrencileri onu hep severdi,
Çünkü o sevilmeye değerdi
İyiyi doğruyu en iyi bilendi
O, öğrencisinin hakkını verendi
O, bir edebiyat öğretmeniydi
O, ebedi hayat öğretmeniydi
Hiç bir zaman kötüyü öğretmedi!
O şerefliydi, O şahsiyetliydi,
Hiç bir zaman fikir ayrımı, gözetmedi,
O yaşadığı haksızlıkları hiç hak etmedi
Yılmadı, yorulmadı, kimseye ah etmedi,
O, kucak dolusu sevgiler vermişti
O, sınıflar dolusu bilgiler vermişti
O, kutsal mesleğini çok sevmişti,
Parmağıyla bir şey işaret etmişti
Anlamamıştık ne demek istemişti,
Bilememişiz sahip olduğumuz serveti
Hiç unutulmayacak, artacak kıymeti
Sizin dudaklarınızda sevdik şiiri
Sizin avuçlarınızdan içtik şerbeti
Sizinle kokladık gülü, çiçeği
Bal yaptı suskun arı, böceği
Hediye etti hocasına ‘Bir Avuç Sevgi’yi
Ömer YURDUSEVEN’in tek ideali
Yakalamak olacak O... işareti.
12/12/2004