Başbuğumuzun manevi oğluydun
Cesur yürek, gururlu, onurluydun
Türk gibi asil, Türk gibi soyluydun
Davanda hep sen haklı doğruydun.
Ülküdaşların yolunda yürüyecek
Nesil senin ruhunla büyüyecek
Yanlış tohum toprakta çürüyecek
Peygambere bizden selam Muhsin’im.
Sonsuzlukların sahibine döndü
Türk-İslam Güneşinin biri söndü
Genç yaşta zindanda çileler gördü
Ölmedin Türkiye’m kalbine gömdü.
Başkanım üşümeyeceksin artık
Biz sıcacık yüreğimize sardık
Biz şimdi sensiz öksüz yetim kaldık
Milletin hakkı helaldir Muhsin’im.
O karanlıklara doğan güneşti
O siyasette devlerle güreşti
Bütün gençlik etrafında birleşti
Vatan aşkın dillerde türküleşti.
O, Türk-İslam ahlakıyla yoğruldu
Mertlik dergâhında pişip kavruldu
Kelebekler gibi uçup, savruldu
Şehitlere bizden selam Muhsin’im.
Çok zorlu yollardan aşıp geçmişti
Türklük ülküsü için ant içmişti
Kötülüğü tarlasında biçmişti
Sevecendi, hainlere sertleşti.
Uğurlamaya gelmeyen kalmadı
Sevenlerini ANKARA almadı
Salına giren bir daha salmadı
Dünya hep sana ağladı Muhsin’im
Huriler bekler elinde çiçekler
Cennet kapısını açar melekler
Vatan uğrunda ölen şehitler
Rahmet olsun bölemez bizi itler.
Kütahya, 04.04.2009