Isparta’ya ilk kez askerken geldim
Görür görmez hemen sevdim
120. mm. Havan çavuş talimgâhta
Jandarma olarak kursiyerdim.
Bilecik’ten gelmiştim buraya
Benziyordu iklimi bizim oraya
İlk günlerim sıkıcı olsa da
Çabucak alışıverdim havaya.
Komutan derdi, düşman karşı cephede
Saklanıyor bak, Davraz tepede
Taş üstünde taş, canlı baş kalmasın
Asker nişan al ateş et hain hedefe.
Ahh neler çektik, o hain Davraz’dan,
Kulaklarımız yanardı kuru ayazdan,
Yaylalar yaylaları söylerdik bir ağızdan...
Görünmezdi güller kar beyazdan.
Duymuştum gül’ünüzün ününü
Göremedim toplamıştı köylü ürünü
Tamamlayıp ayrıldım acemi günümü,
Nasip olmadı bana, koklamak gülünü.
Kütahya’nın ateşte açan çiçekleri,
Isparta’nın toprağında fışkıran gülleri,
Çoktan yayıldı dünyaya ünleri,
Vardır Kütahya’m ile Isparta’nın ortak yönleri.
Bağında gülün, dağında gülün
Halılarında düğüm düğüm gülün
Sensiz olmaz ne bayram ne düğün
Her güzelde kokusu var GÜL’ün.